SAVUNMA SANAYİİ İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİR BU BİR MİLLİ BEKA MESELESİDİR…

  Bugün bu köşeden bir kez daha kaleme alıyorum; hem bir köşe yazarı, hem de Türk Harb-İş Sendikası Doğu Anadolu Bölge Temsilcisi olarak… Ve en önemlisi, bu ülkeye, bu vatana,..

Yayınlanma: Güncelleme: 156 views

 

Bugün bu köşeden bir kez daha kaleme alıyorum; hem bir köşe yazarı, hem de Türk Harb-İş Sendikası Doğu Anadolu Bölge Temsilcisi olarak… Ve en önemlisi, bu ülkeye, bu vatana, ay yıldızlı bayrağa aşkla bağlı bir kamu emekçisi olarak…

Yazdıklarım sadece bir maaş serzenişi değil. Bu yazı, bu ülkenin savunma yükünü sırtlayan binlerce mesai arkadaşımın sesi, yüreği, alın teridir. Bu yazı, bir milli beka çağrısıdır.

Savunma sanayi dendiğinde, bugün hepimiz gururla ASELSAN’ı, TUSAŞ’ı, BAYKAR’ı konuşuyoruz. Elbette hepsi ülkemiz için kıymetlidir. Ancak şu gerçeği artık görmemiz gerekiyor: Savunma sanayi bu firmalardan ibaret değildir. Onlarla birlikte bu ülkenin askeri fabrikaları, o fabrikalarda gece gündüz demeden çalışan MSB işçileri bu yapının omurgasıdır.

21 Yıllık Gerileme

21 yıl önce MSB işçisinin ortalama maaşı asgari ücretin 4 katıydı. Bugün bu oran 1,5 kata kadar düşmüş durumda. Son beş yılda yaşadığımız maaş kaybı o kadar dramatik ki, bırakın iyileştirmeyi, artık enflasyon ve temel ihtiyaçlar karşısında ayakta kalmaya çalışıyoruz.

Reel gelirimiz diğer kamu çalışanlarına kıyasla %100’e yakın oranda gerilemiş durumda. Hâl böyleyken, kamuoyuna yansıyan “iyileştirme” açıklamaları maalesef gerçeği yansıtmıyor.

Aynı Bütçeden Farklı Muamele

Vakıf firmaları yüksek maaşlarla çalışanlarına yatırım yaparken, bizim maaşlarımız Maliye Bakanlığı nezdinde birer “tasarruf kalemi” olarak görülüyor. Oysa hem onların hem bizim maaşımız aynı çatıdan, yani MSB bütçesinden ödeniyor. Neden bu ayrım?

Çünkü bizlerin maaşı savunma sanayi yatırımı olarak değil, yalnızca “personel gideri” olarak değerlendiriliyor. Bu yaklaşım sadece adaletsiz değil, aynı zamanda savunma sanayiinin sürdürülebilirliği açısından tehlikelidir.

Biz Varlığımızla Milyar Dolarlık Yükü Omuzluyoruz

F-16’ların bakım ve onarımı… Milli mühimmatın entegrasyonu… Milli gemi projeleri…

Eğer bu işleri biz yapmazsak, devletimiz bu hizmetleri yabancı firmalardan almak zorunda kalacak. Bu firmaların talepleri milyarlarca doları buluyor, verdikleri takvimler yıllarca uzuyor. Ve çoğu zaman bu işleri yapacaklarının bile garantisi yok.

Ama MSB işçisi bu projeleri neredeyse “bedavaya” yapıyor. Onurluca, inançla, vatan sevgisiyle…

Bugün hâlâ bu yükü omuzlayan, gitmeyip kalan, kurumuna ve milletine sadakatle bağlı binlerce emekçi var. Ve bizler hâlâ umutluyuz. Çünkü biliyoruz ki bu ülke, hak edene hakkını verecek bir devlet aklına sahiptir.

Bu Sadece Bir Ücret Meselesi Değil!

Bu mesele, maaşını beğenmeyen birkaç çalışanın şikâyeti değil. Bu mesele, savunma sanayiinin temel taşlarını kaybetmesi meselesidir. Bu mesele, teknik bilgi ve becerinin göçü meselesidir. Bu mesele, bir milli beka meselesidir.

Bugün ülkemizin dört bir yanında, meydanlarda “geçinemiyoruz” diyen bir savunma sanayii işçisinin varlığı hepimiz adına bir utançtır. Çünkü biz sadece birer kamu çalışanı değiliz; bizler bu milletin savunmasında ter döken görünmeyen kahramanlarız.

Bu maaş adaletsizliğinin giderilmesi, yalnızca adaletin değil, geleceğimizin de garantisi olacaktır.

Saygılarımla,
Kalın sağlıcakla…Ferit Karakoca…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.